[Madelyn] ♫ ♪ Je vis où tu m'as laissé

Sadece sıcaktan değil ne bir de bu sıcaklarda ne yapacağımızı düşünmekten bayılma aşamasına geldiğimiz günler geçiriyoruz. Gönül ister elbette sabahları kızgın kumlardan serin sulara atlamak, sudan çıkıp biraz güneşlenmek (hatta sevgilinin sürdüğü güneş kreminin koruyuculuğunun verdiği güven içinde) sonra birer bira eşliğinde güneşin son ışıltılarının da deniz üstünden cilveyle çekilip yerini aya ve yakamozlara bırakmasını seyretmek... Daha fazla devam edemeyeceğim sanırım.......

[B²] Doğaya Sarılmak..

Bazen çok yoruluyorum.. Sıcak, ıssız bi sahil kenarına gidip günlerce kalmak ve kafamı dinlemek istiyorum.. Ne telefon, ne internet, ne başka bir şey.. Sadece müzik ve bir kaç dergi olsun yanımda yeterli.. Sınav stresi yok, hocaların saçmalıkları yok, şehrin gerginliği yok, sıkıntı yok, dert yok, tasa yok.. Sadece sakinlik, sadelik, müzik, dergiler, yetecek kadar yiyecek ve bir şişe lezzetli şarap olsun, bana yeter.. Ne mi, şarap mı? E gitmişsin sahil kenarına, güneşin batışını su içerek mi izleyeceksin a dost?! Şarap tabi.

[B²] Anadolu Maceram..

Bir sürelik aradan sonra tekrar merhaba sevgili Bazing4 takipçileri :) Yokluğumu fırsat bilip blogumu çok fazla ziyaret etmemişsiniz bu da gözümden kaçmadı ama hadi yine sıcaklara,tatildir gezer tozarlar'a veriyorum.. Bu yazımda size AEGEE(Avrupa Öğrencileri Forumu) ile çıkmış olduğum Anadolu turundan bahsedeceğim..

[Madelyn] ♫ ♪ Raggamuffin

Şimdi efendim, yeni bir yazıya başlamamın birçok sebebi var. Bunların içinde ders çalışmak zorunda kalmak belki de en etkili olandır ki onun dışında bannerımız ve blogumuzun isim babalarından The Big Bang Theory adlı tv dizisinin yeni bölümünü henüz izlemiş olmam ve yine bir Bazinga ya hatta bu kez Double Bazingaya denk gelmiş olmam, akabinde dosyalarımın içinde eski yazdıklarımdan bir şeyler bulmam ve vay be eskiden ne yazıyormuşum haa diye iç geçirmem bu sebepler arasındadır. Tabi tekrar ediyorum en etkili sebebi ders çalışmak zorunda kalmak...

image

[Madelyn] ♫ ♪ Everybody But Me

Öyle bir tempo ki bazen "yahu benim gibi bir insan nasıl bu kadar meşgul olabilir?" diye sorguluyorum kendimi. Özellikle de sömestr tatilinden döndükten sonra-1. sınıf dersleri almaya başladıktan sonra- neredeyse...

19 Eylül 2012 Çarşamba

Bunalımda mıyım neyim ben..

        Bu aralar nasıl bi ruh hali içinde olduğumu inan ben de bilmiyorum sevgili Bazinga okuru.. Hani çevrendekilerin her yaptığının battığı an'lar olur ya aynen öyle bir durumdayım. Herkesten mükemmeliyet bekler oldum sanırım,hani en ufak bir hata gözüme çözümü olmayan,dünyanın en büyük sorunuymuş gibi geliyor bugünlerde..
        Şöyle de garip bir şey var ki verdiğim tepkilerin saçma olduğunun farkındayım ama iş işten geçtikten sonra da pişman olmuyorum,olamıyorum.. Bilirsin işte yeni bir seneye başlamakla gelen yeni sorumluluklar,yeni sorunlar..Bu bahaneler mi dayanağım oluyor bilemiyorum..Bunların üstüne bir de her dakika bizim evi gözetleyen bir ev sahibimiz var.Hani filmlerde dizilerde böyle tipler görürdüm ama güler geçerdim,şimdi insanın kendi başına gelince anlıyor nasıl bi' şey olduğunu..Kahvaltıda yediğimiz mısır gevreğinden bile rahatsız oluyor kadın.. Bunu böyle laf arasında geçiştirmek olmaz tabii,nedense yakında ev sahibimle olan maceraları bölüm bölüm yazacakmışım gibi hissediyorum..
      Neyse şimdilik daha fazla yazamığciğim gençler beni bekleyen bir ton balıklı,yoğurtlu,sucuklu makarna var.Yedikten sonra bişey gelmezse başıma,bir sonraki yazımda görüşmek üzere.. :)