[Madelyn] ♫ ♪ Je vis où tu m'as laissé

Sadece sıcaktan değil ne bir de bu sıcaklarda ne yapacağımızı düşünmekten bayılma aşamasına geldiğimiz günler geçiriyoruz. Gönül ister elbette sabahları kızgın kumlardan serin sulara atlamak, sudan çıkıp biraz güneşlenmek (hatta sevgilinin sürdüğü güneş kreminin koruyuculuğunun verdiği güven içinde) sonra birer bira eşliğinde güneşin son ışıltılarının da deniz üstünden cilveyle çekilip yerini aya ve yakamozlara bırakmasını seyretmek... Daha fazla devam edemeyeceğim sanırım.......

[B²] Doğaya Sarılmak..

Bazen çok yoruluyorum.. Sıcak, ıssız bi sahil kenarına gidip günlerce kalmak ve kafamı dinlemek istiyorum.. Ne telefon, ne internet, ne başka bir şey.. Sadece müzik ve bir kaç dergi olsun yanımda yeterli.. Sınav stresi yok, hocaların saçmalıkları yok, şehrin gerginliği yok, sıkıntı yok, dert yok, tasa yok.. Sadece sakinlik, sadelik, müzik, dergiler, yetecek kadar yiyecek ve bir şişe lezzetli şarap olsun, bana yeter.. Ne mi, şarap mı? E gitmişsin sahil kenarına, güneşin batışını su içerek mi izleyeceksin a dost?! Şarap tabi.

[B²] Anadolu Maceram..

Bir sürelik aradan sonra tekrar merhaba sevgili Bazing4 takipçileri :) Yokluğumu fırsat bilip blogumu çok fazla ziyaret etmemişsiniz bu da gözümden kaçmadı ama hadi yine sıcaklara,tatildir gezer tozarlar'a veriyorum.. Bu yazımda size AEGEE(Avrupa Öğrencileri Forumu) ile çıkmış olduğum Anadolu turundan bahsedeceğim..

[Madelyn] ♫ ♪ Raggamuffin

Şimdi efendim, yeni bir yazıya başlamamın birçok sebebi var. Bunların içinde ders çalışmak zorunda kalmak belki de en etkili olandır ki onun dışında bannerımız ve blogumuzun isim babalarından The Big Bang Theory adlı tv dizisinin yeni bölümünü henüz izlemiş olmam ve yine bir Bazinga ya hatta bu kez Double Bazingaya denk gelmiş olmam, akabinde dosyalarımın içinde eski yazdıklarımdan bir şeyler bulmam ve vay be eskiden ne yazıyormuşum haa diye iç geçirmem bu sebepler arasındadır. Tabi tekrar ediyorum en etkili sebebi ders çalışmak zorunda kalmak...

image

[Madelyn] ♫ ♪ Everybody But Me

Öyle bir tempo ki bazen "yahu benim gibi bir insan nasıl bu kadar meşgul olabilir?" diye sorguluyorum kendimi. Özellikle de sömestr tatilinden döndükten sonra-1. sınıf dersleri almaya başladıktan sonra- neredeyse...

25 Şubat 2012 Cumartesi

Magazin / 3

Beren Saat, Hadise, Hilal Cebeci, Demet Akalın, Hülya Avşar, Gülben Ergen ve bir çok ünlüye porno şoku!

Ünlülere 'xxx' tuzağı!


Cinsel içerikli siteler için satışa çıkan xxx uzantısı, iş, sanat, podyum ve futbol dünyasının ünlü isimlerinin başına dert oldu.

Türkiye’nin önde gelen iş, sanat ve futbol dünyasının ünlü isimleri sanal âlemde ‘xxx’ tuzağına düştü. İnternet uyanıkları, 2011 yılının son günlerinde cinsel içerikli sitelerin daha kolay sınıflandırılması için devreye giren ‘xxx’ uzantısını ünlü isimler adına satın aldı.

Uyanıkların listesinde kimler yok ki...


Mustafa Koç, Cem-Ümit Boyner, Bülent Eczacıbaşı, Sezen Aksu, Bülent Ersoy, Tarkan, Hadise, Ebru Gündeş, Beren Saat, Arda Turan, Ebru Şallı, Asuman Krause, Cansu Dere ‘.xxx’ uyanıklarının ağına düşen kamuoyunun yakından tanıdığı yüzlerce isimden sadece birkaçı. Uyanıklar, ünlü isimlerden para sızdırma peşinde. Son bir ayda sadece 10 işadamı kendi ismine alınmış ‘xxx’ uzantılı internet siteleri için uluslararası çapta yasal süreç başlattı. ‘xxx’ uzantılı alan adları 2011 yılının aralık ayında tüm dünyada satışa çıktı. Yetişkinler için özel içerik üreten sitelerin daha kolay sınıflandırılması amacıyla oluşturulan ‘xxx’ uzantısının, zararlı içeriklerin filtrelenmesi açısından da yararlı olacağı fikri ile devreye sokuldu.

Alan adlarının yönetimini yapan ICM Registry, satışa çıkıldığında yaklaşık 100 bin web sitesinin .xxx uzantısıyla yayına gireceği tahmininde bulunmuştu. ICM Registry’nin tahminleri boşa çıkmadı ve sadece iki ay içinde 100 bine yakın başvuru yapıldı. Bu başvuruların içinde internet uyanıklarının hatırı sayılır bir payı olduğu belirtiliyor.

10 patron için itiraz yapıldı

Sadece bir ay içinde Türkiye’de hukuk bürolarına yapılan başvurular da bunun en somut kanıtı. Ankara Patent Bürosu sahibi avukat Korcan Dericioğlu, xxx uzantısının kötü niyetli kişilerin eline geçtiğini açıklıyor. Dericioğlu, bir ayda 10 işadamının mağdur olduğu için kendilerine başvurduğunu belirtiyor. Patronlar adına satın alınan internet sitelerinin iptali için uluslararası çapta bir mücadele başlattıklarını açıklayan Dericioğlu, “Kötü niyetli kişiler bu alan adları ile patronlara dolaylı yoldan şantaj yaptı. “Ya para ödersiniz ya da biz üçüncü şahıslara satarız” dediler.Yaptığımız 10 itiraz başvurusundan 7’si için olumlu sonuç aldık. 3’ü için de beklemedeyiz” diyor. Dericioğlu, 10 başvurunun sadece 1 ay içinde geldiğini önümüzdeki günlerde bu konudaki mağduriyetlerin daha da artacağına dikkat çekiyor. Dericioğlu, Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun da tam yetki alanına girmediği için uzantılarla ilgili elinin kolunun bağlı olduğunu söylüyor.

Sonuçlanması iki ayı alıyor

Kötü niyetli kişiler tarafından satın alınan xxx uzantılı alan adlarının iptali ile ilgili itirazların uluslararası çapta yapılması gerekiyor. Yapılan itiraz başvurularının sonuçlanması iki ayı buluyor. Türk hukukunda haksız kullanım teşkil eden haller en yüksek internet idare organı ICANN tahkim usulü ve tahkim kuralları çerçevesinde ele alınıyor.

Kansas Üniversitesi 3 bin dolar harcayarak kendini korumaya aldı


Dünyada birçok şirket ve üniversite, mağdur olmamak için kendilerini çağrıştıracak alan adlarını satın aldı. Kansas Üniversitesi 3 bin dolar harcayarak, ‘.xxx’ uzantısının yer aldığı www.KUgirls.xxx and www.KUnurses.xxx gibi çok çeşitli adresleri satın aldı. google ve YouTube da ‘.xxx’ uzantılı web adreslerini satın aldığını açıkladı.

Bülent Eczacıbaşı önlemini aldı


Türkiye’de yeni dönemin getireceği riskleri gören ender kişilerden biri ise Bülent Eczacıbaşı oldu. Teknolojideki gelişmeleri yakından takip eden Bülent Eczacıbaşı elini çabuk tutarak 4 Ocak’ta kendi adına xxx uzantılı alan adını satın alarak korudu.

xxx dünyasında kimler yok ki...

bulentersoy.xxx: Hollanda’dan Abdurrahman Katırcı tarafından satın alınmış.
mustafakoc.xxx: İngiltere’den alınmış.
tarkanxxx: Ankara’dan ‘Ahmetler’ kod adı ile satın alınmış.
hadisexxx: İstanbul’dan Mehmet Bey ismi ile satın alınmış.
gulbenergen: Muhammed Karaman tarafından satın alınmış.
hulyaavsar: Barış Ünsal isimli bir girişimci adına kayıtlı.
berensaat.xxx: Murat Mert Dursun tarafından satın alınmış.
ebrugundes.xxx-ebrusalli.xxx: Dr. Mehmet Gültekin Ercan adına kayıtlı.
caglasikel: Gökmen kod adı ile alındı.
serenserengil.xxx: Ankara’dan Kenan isimli kod adı ile kayıtlı.
cemyilmaz.xxx: Ahmet Bayram Çınar tarafından alınmış.
hilalcebeci: Santiago’dan bir girişimciye ait.
umitboyner.xxx: ABD’den birisi tarafından satın alındı.
cemboyner: Avustralya’dan satın alınmış.
asumankrause: İstanbul Cennet Mahallesi’nden Erkan Karan’a kayıtlı.
Denizbank: .xxx’ uzantılı alan adını Antalya’dan Kader Yılmaz aldı.

Radikal’e Hulyaavsar.xxx 5 bin $


‘xxx’ uzantısı ile bir alan adı satın almanın maliyeti 99 dolardan başlıyor. Ama uyanık girişimciler kapıyı 5 bin dolardan açıyor. Barış Ünsal isimli girişimci hulyaavşar.xxx’i bize 5 bin dolardan satabileceğini söyledi.


Berna Laçin: Zaman geçtikçe yerçekimine karşı yenik düşüyoruz! Laçin'den silikon açıklaması!

YERÇEKİMİNE KARŞI KOYAMADIM

İki gün önce göğüslerine silikon taktıran ünlü oyuncu Berna Laçin, neden böyle bir operasyona ihtiyaç duyduğunu anlattı.

Bugüne kadar hep doğallıktan yana olduğunu belirten Laçin " Ama zaman geçtikçe yerçekimine karşı yenik düşüyoruz. Ben bir çocuk doğurdum ve yaşım ilerleyince eski halimden bir şeyler kaybolduğunu fark ettim. Vücudumda bazı düzeltmeler gerekti. Bunun için böyle bir operasyona ihtiyaç duydum. Bunu da gönül rahatlığıyla açıklıyorum. İlerde yüzümde de böyle bir ihtiyaç hissedersem yine bıçak altına yatarım. " dedi.

BİLİNÇSİZ ESTETİKLERE KARŞIYIM

Daha önce estetik operasyon geçiren ünlüleri eleştiren Berna Laçin " Ben genç kızların bilinçsizce, birilerine benzemek adına yaptırdıkları gereksiz estetikleri eleştirdim." dedi.

Kate Upton, Muse Magazin dergisine çırılçıplak poz verdi. İşte o muhteşem pozlar!

Kate Upton çırılçıplak poz verdi!


19 yaşındaki ünlü model Kate Upton, Muse Magazin dergisine çırılçıplak poz verdi.


Son olarak Sports Illustrated'ın bikini özel sayısına kapak pozu veren 19 yaşındaki Kate Upton'ı ünlü dergiler paylaşamaz oldu. 19 yaşıda model dünyasının zirvesine yerleşen Kate Upton, meslektaşlarını kıskandıracağa benziyor.

Her hafta bir çekimde olan ve podyumlardan teklif yağmuruna tutulan Kate Upton, Muse dergisi için çırılçıplak poz vererek sınırlarını yıktı. Bugüne kadar birçok kişi Marilyn Monroe pozu verdi ancak Kate Upton hepsini unutturacak gibi.


Can Bonomo'nun menajeri Ece Çelebioğlu illuminati işareti konusunda ne dedi?

Türkiye'yi Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil edeceği parçayı tanıtan Can Bonomo'nun şarkı sonunda yaptığı hareket tartışma çıkarttı...


Genç şarkıcı yarışmada seslendireceği şarkıyı TRT ekranlarında tanıttı. Bir çok otorite tarafından beğenilen şarkıdan çok, Bonomo'nun şarkı sonunda ellerini başının üzerine götürerek üçgen işareti yapması konuşulmaya başlandı. Öyle ki bu hareketin dünyanın en gizli örgütü olarak gösterilen Illuminati örgütüne ait olduğu öne sürülüyor.Can Bonomo'nun manejeri Ece Çelebioğlu bu konuda açıklama yapmak istemediklerini belirterek o işaretin dans esnasında kendiliğinden geliştiğini söyledi. El işareti konusunda gerekli açıklamayı basına verdiklerini ifade eden Çelebioğlu el işareti konusuyla değil müzikle gündeme gelmek istediklerini belirtti.

LADY GAGA MADONNA SERTAB ERENER

Daha önce Eurovision'a katılarak birinci olan Sertab Erener dahil dünyaca ünlü Lady Gaga, Madonna gibi şarkıcıların da kliplerinde bu işaretleri kullandığı iddia edilmişti.

Jennifer Nicole Lee havuzdan çıkarken bikinisinin altını düşürünce zor anlar yaşadı!

Son yılların önde gelen fitness modellerinden 2 çocuk annesi Jennifer Nicole Lee Miami'de havuz keyfi yaparken görüntülendi.

Kırmızı beyaz bikinisi ve kolyesiyle dikkat çeken 36 yaşındaki ünlü model havuzdan çıkarken açılan bikinisini böyle bağladı.

Geçtiğimiz günlerde de otomobilinin bagajından eşya alırken eteğinin havalanması ile frikik veren ünlü model yine sıkıntılı anlar yaşadı.

İdo Tatlıses caz albümü yapmak için stüdyoya girdi! Türkücü İbo'nun Cazcı oğlu İdo!

İdo Caz Yapacak...

İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo, caz albümü yapmak için stüdyoya girdiğini ilan etti

* İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo önceki akşam Cem Yılmaz’ı izlemeye gitti. “Feryal Abla” diye seslendiği bir kadınla seyirciler arasında yer alan İdo’nun çıkışta keyfine diyecek yoktu.

* Gazetecilere, “Bıyık yakıştı mı? Beğendiz mi?” diye soran İdo’nun keyfi, olumlu yanıt alınca katlandı.


* İdo ardından bombayı patlattı: “Arkadaşlar stüdyoya gidiyorum. Bir ay önce müzik çalışmalarına başladım ve albüm yapıyorum. Caz albümü yapacağım. Çok heyecanlıyım, stüdyoya yetişmem lazım.”

Dilek Bahadır'dan Ali Sunal için şok açıklama! Bahadır: Çok şükür kurtulduk! Bizim taraf temiz!

Çok şükür kurtulduk

Gökçe Bahadır'ın annesi ne demek istedi.

Kemal Sunal'ın oğlu oyuncu Ali Sunal ile meslektaşı Gökçe Bahadır'ın 7 aylık evliliği Kadıköy 3. Aile Mahkemesi'nde dün 5 dakikada bitti. Gökçe Bahadır'ın annesi Dilek Bahadır Posta Gazetesi'nden Suna Akyıldız'a ilginç açıklamalar yaptı. Dilek Bahadır "Çok şükür kurtulduk. Bu evlilikle ilgili yazılanlar ortada. Üzerine tek kelime eklemeye gerek yok. Bizim taraf çok şükür temiz. Gökçe'nin ayrılırken hamile olduğu da yalan. Hamile değildi. Bir daha görüşmeleri söz konusu değil" dedi.

"TERBİYEMİ BOZMADAN, DİMDİK AYAKTA DURDUM"

Ali Sunal, bugün basında kendisi hakkında yer alan haberlere istinaden twitter sayfası aracılığı ile bir mesaj paylaştı. Sunal, "Yapılan bütün saygısızlıklara, iftiralara karşı terbiyemi bozmadan dimdik ayakta durarak cevap verdim. Desteklerinize teşekkürler, güç verdiniz." dedi.

Acun Ilıcalı, Şeyma Subaşı aşkı bitmiyor! Acun Ilıcalı, O ses Türkiye partsine Şeyme Subaşı ile geldi!

Acun Ilıcalı, Şeyma Subaşı Sorti'de beraber.

Geçtiğimiz günlerde finali yapılan “O Ses Türkiye”nin jüri üyeleri ve yarışmacıları önceki akşam Sortie’deki partide bir araya geldi.

Partiye sevgilisi Şeyma Subaşı ile birlikte deniz yoluyla gelen Acun Ilıcalı, daha sonra tek başına kapıya çıkarak gazetecilerle sohbet etti.

Alinur Velidedeoğlu: Tatlıses sanatçı değil şarkıcı! Velidedeoğlu'ndan sanatçı tanımı!

Tatlıses sanatçı değil şarkıcı

Ünlü reklamcı Alinur Velidedeoğlu, İbrahim Tatlıses'in sanatçı olmadığını söyledi


Ünlü reklamcı Alinur Velidedeoğlu katıldığı bir televizyon programında İbrahim Tatlıses’in sanatçı olmadığını söyledi: “Tatlıses, Allah’ın lütfu çok güzel bir sese sahip. Eğer beste yapıyor, şarkı sözlerini de yazıyorsa o zaman helal olsun. Ama birisi yazmış, birisi bestelemişse, o da okuyorsa o zaman sadece şarkıcıdır.”

Lionel Messi, Antonella Roccuzzo ile gazetecilere yakalandı! Hilal Cebeci kahroldu!

Lionel Messi, evlilik hazırlığı yaptığı sevgilisi Antonella Roccuzzo ile yakalandı.

Spor Geçtiğimiz pazar günü Barcelona'nın Valencia'yı 5-1 yendiği maça 4 gol atan Arjantinli futbolcu Lionel Messi, teknik direktör Pep Guardiola'dan 2 günlük izini kapınca soluğu Fransa'da aldı. Başken Paris'te güzel bir kızla yemek yiyerken görüntülenen Messi objektiflerden habersiz koyu bir sohbete daldı. Messi'nin yanındaki kızın sevgilsi Antonella Roccuzzo olduğu daha sonra anlaşıldı. İkili keyifli bir yemekten sonra mekandan ayrılıp otelin yolunu tuttu.


Filmi beğenmedi parasını istedi

Demet Akalın, sinemaya gitti. Girdiği filmi beğenmeyince parasını istedi. Sinemadan Akalın'a farklı bir film için davetiye verildi...

10 dalda Oscar adayı The Artist’i izlemeye giden Demet Akalın, 10’uncu dakikada sinemayı terk etti. “Ne biçim film bu? Diyalog yok, siyah-beyaz, paramı geri verin”diyen demet Akalın’a başka film için davetiye verildi.



Arianny Celeste Miami'de otel balkonunda çırılçıplak yakalanarak skandala imza attı!

Ünlü model Arianny Celeste, kaldığı otelin balkonunda çırılçıplak görüntülendi

Dergi çekimlerinde verdiği seksi pozlarla bilinen ünlü modelArianny Celeste, bu kez Miami'de kaldığı otelin balkonundaçırılçıplak bir şekilde görüntülendi.

Arianny Celeste Playboy ve FHM'e verdiği pozlar ile hızlı bir yükseliş yaşamıştı. Arianny Celeste'nin gazetecileri unutması skandala neden oldu.


Çırılçıplak olan ünlü model, kameraları fark etmeyince ortaya bu görüntüler çıktı.

Haftasonunda Sağlık Haberleri

Erkeklik soyu kurtuldu! Erkeği erkek yapan Y kromozomunun tahminden çok daha sağlam çıktı!

Amerikalı araştırmacılar açısından tehlike geçti; Erkeğin soyu tükenmeyecek...

Erkeklik soyu kurtuldu

Sanılanın aksine erkeklerin soyu tükenmeyecek. Erkeği erkek yapan Y kromozomunun tahmin edildiğinden çok daha sağlam olduğu ortaya çıkarıldı.


Amerikalı araştırmacılar açısından tehlike geçti; Erkeğin soyu tükenmeyecek. Genetik yapı üzerinde yapılan deneylere göre erkeklik cinsiyetini belirleyen Y kromozomu sanıldığından da dayanıklı çıktı. İnsanın atası sayılan yaratıkların milyonlarca yıl boyunca Y kromozomu üzerinde yoğun erozyona uğradıkları kanıtlanmıştı. Son araştırmalar 25 milyon yıldır kromozom yapısında kayda değer değişiklik olmadığını gösterdi.

X kromozomunun aksine, sadece erkekte bulunan Y kromozomu evrim sürecinde dejenerasyona uğrayıp genetik kodlarının önemli bölümünü kaybetmişti. Kadınlık kromozomunda bin 200 gen bulunurken, Y kromozomunda, aralarında sperm üretimini yönlendireninin de bulunduğu 200 kadar gen kalmış.

Bu gözlemlerin ışığında üretilen teoriye göre, Y kromozomunun önümüzdeki on milyon yılda kalan genlerinden de olup tamamen kaybolması gerekiyordu. Mutat beklentilerin aksine araştırmacılar, milyonlarca yıl sonra da cinsiyet ayrımının kalacağını ve erkeklerin taşıdığı Y kromozomunun özelliklerinin yerini cinsiyetleri ayıran başka belirgin farkların alacağını tahmin ediyorlar.

Kaybolan Y kromozomu teorisi, Massachusetts Istitute of Technology öğretim üyelerinden Profesör Jennifer Hughes ve arkadaşları tarafından çürütüldü. Bu ekibin yaptığı çalışma, Y kromozomunun yakın geçmişte sadece evrimsel genç genlerinden kayba uğradığını ortaya çıkardı. Genetik yapının büyük bölümündeki gen kaybı ise 25 milyon yıl önce hemen hemen durma noktasına geldi. “Nature” dergisinde yayımlanan araştırmaya göre Y kromozomundaki bazı genlerin fonksiyonunu tamamen kaybettiği ve belirleyici olmaktan çıktığı da kanıtlanmış bulunuyor.

ŞEMPANZE VE RESUS MAYMUNUYLA KROMOZOM KIYASLAMASI

Araştırmacılar insandaki Y kromozomunu inceledikleri araştırmalarında erkeklerdeki kromozomu şempanze ve resus maymununun aynı kromozomuyla kıyasladı. Amaçları, Y kromozomunun sonunu ilan eden teorideki gibi her üç canlının da aynı gen erozyonuna uğrayıp uğramadığını ortaya çıkarmaktı. Hughes ve çalışma arkadaşları bu teoriyi destekleyen bir bulguya rastlamadı ve ‘kök gen kaybının önce hızla ilerleyip zamanla yavaşlayarak neredeyse durma noktasına geldiğini' belgeledi.

Y kromozomundaki gen yapısının, evrimin insanı resus maymunundan ayırmasından önce ‘istikrara kavuştuğu' ve Y kromozomundaki genlerin sadece yüzde 3'ünün resustan insana geçiş sırasında kaybolduğu, kaybolanların yerine de insanda farklı özelliklere sahip yeni genlerin oluştuğu da, Amerikalı araştırmacılar tarafından ortaya çıkarıldı.

SEKSTE ÇEŞİTLİLİK EVRİMİ HIZLANDIRIYOR

Resusun da dahil olduğu uzun kuyruklularla insan arasındaki evrim farkı 25 milyon yılı buluyor. İnsanla şempanze arasındaki evrim farkı ise 6 milyon yıl. Y kromozomu açısından insanla şempanze arasındaki farklılık, insanla resus maymunu arasındaki farklılıktan çok daha fazla. Araştırmalarda, resus maymununda saptanan beş kök geninin evrim sürrecinde şempanzede kaybolduğu insanda ise olduğu gibi muhafaza edildiği de ortaya çıkarılmış.

Şempanze çiftleşmede çok sık partner değiştirdiği için sperm rekabetinin arttığı ve çok eşliliğin bu neslin evrimini hızlandırdığı da Hughes'in teoremleri arasında. Bu tahmin, Y kromozomundaki bazı genlerin sperm üretiminde belirleyici olmasına dayandırılıyor.


Plastik bardaktan İçip içip kısır olmayın! Erkekler dikkat! Plastikten üretilen bardaklar kısır yapıyor!

Çay-kahve keyfiniz kabusa dönüşmesin. Prof. Dr. Selma Çivi, kahve ve çay gibi sıcak içecekler için...

İçip içip kısır olmayın

Çay-kahve keyfiniz kabusa dönüşmesin. Prof. Dr. Selma Çivi, kahve ve çay gibi sıcak içecekler için kullanılan plastikten üretilen bardakların, kanserojen bir madde olarak bilinen benzenden üretildiğini ve bu bardakların özellikle erkeklerdeki testosteron hormonunu etkileyerek, erkeklerde kısırlık ve güçsüzlüğe neden olduğunu söyledi.

Konya Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Selma Çivi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'de yapılan bir araştırmada, plastik ürünlerini fazla kullananlarda, özellikle karaciğer enzimlerinin yükseldiğinin, karın yağlanmasının arttığının tespit edildiğini söyledi.

Plastik ürünlerinde bisfenol A ve flalein isimli maddelerin kullanıldığını ifade eden Çivi, “Çevresel kirleticiler olarak vasıflandırdığımız plastikler, boğazımızdan başlayarak tiroit bezini, karın bölgesinde yer alan pankreas bezini, kadınlarda yumurtalıkları, erkeklerde de testisleri temel olarak etkilemekte ve kısırlığa neden olmaktadır” dedi.

Çivi, bebek biberonlarında da bu maddelerin kullanılabildiğine dikkati çekerek, biberonların ısıtılmasıyla çocukların küçük yaşlarda, plastik ürünlerdeki zararlı maddelere maruz kaldığını dile getirdi.

"CAM VE ÇELİK TERCİH EDİLMELİ"

Bu maddelerin, çocuklarda davranış bozukluklarına sebep olduğunu vurgulayan Çivi, “Bu zararlı maddeler, çocukların bütün genetik yapılarını değiştirebilmekte. Bu nedenle plastikleri, günlük yaşamımızdan mümkün olduğunca uzaklaştırıp, plastik ürünler yerine içindeki sıvıya zararlı maddelerini bırakmayan cam ve çelik gibi ürünleri tercih etmeliyiz” diye konuştu.

Çivi, plastiklerde üçgen biçimindeki bir kutunun içerisinde numaralar olduğunu belirterek, bu numaralardan en tehlikeli olanların 3-6-7 numaralı maddeler olduğunu bildirdi.

Bu numaralardan 3, V ya da PVC yazan plastiğin, gıdalarda kullanılmaması gerektiğini anlatan Çivi, şunları kaydetti:

“7 işareti bulunan veya numarasız olan cam gibi parlak ve sert plastik, en tehlikeli olan plastiktir ve 'güvenli değildir' demektir. İçindeki zararlı maddeleri gıdalara sızdıran bu plastikler yiyecek ve içeceklerde kullanılmamalıdır. 6 numaralı plastik ise kahve ve çay gibi sıcak içecekler için kullanılan köpük bardakların plastik olduğunu çoğumuz bilmeyiz. Bu malzeme benzenden üretilir. Kanserojen bir madde olarak bilinen bu maddenin mutfaktan kesinlikle uzak tutulması gerekir.”

PLASTİKTEN KORUNMAK İÇİN PRATİK ÖNLEMLER

Günlük hayatta tamamen vazgeçilemeyecek olan plastiklerin zararlarını en aza indirgemek için pratik önlemlerin alınabileceğini anlatan Çivi, “Konserve yerine daha çok taze sebze ve meyveleri tercih ederek bunlardan büyük ölçüde korunabiliriz. Ayrıca biberon kullanmak yerine annelerin bebeklerini emzirmeleri veya toz şeklindeki mamaları tercih etmeleri daha uygun olur” diye konuştu.

3-6-7 ve numarasız plastik ürünlerinin gıdalardan uzak tutulması gerektiğinin dile getiren Çivi, şu tavsiyelerde bulundu:

“Plastiklerin içerisinde herhangi bir sıvıyı dondurmamak ve ısıtmamak gerekiyor. Aynı şekilde asitli ve tuzlu yiyecekler, plastiğin yapısını bozarak Bisfonel maddesinin gıdaya geçmesine neden oluyor. Konserve veya salamura gibi yiyecekler için plastik kaplar kullanmamalıyız. Plastik ürünlerinde bulunan flalein maddesi, özellikle erkeklerdeki testosteron hormonunu etkileyerek, erkeklerde kısırlık ve güçsüzlüğe neden olmaktadır.”


Hacettepe Üniversitesi ikinci yüz naklini gerçekleştiriyor! Türkiye'nin ikinci yüz nakli Hacettepe'den!

Türkiye'deki 2. yüz nakli bugün Hacettepe Üniversitesi'nde yapılacak. Başkentte bir hastaya yüz nakli...

Türkiye'de 2. yüz nakli bugün yapılacak

Türkiye'deki 2. yüz nakli bugün Hacettepe Üniversitesi'nde yapılacak. Başkentte bir hastaya yüz nakli bir hastaya da çift kol ve çift bacak nakli yapılacak.Nakil için organlar İzmir'den getirildi


Türkiye'de 2. yüz nakli bugün yapılacak

Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk yüz ve kol naklinin ardından ikinci operasyon için bağış İzmir'den geldi.Uşak'da Ahmet Kaya'nın yüz, kol ve bacakları ailesi tarafından bağışlanmış ve böylece Türkiye'nin ilk yüz, ikinci kol nakli ameliyatı Akdeniz Üniversitesi'nde gerçekleştirillmişti. İkinci yüz nakli ameliyatı hazırlığı haberi bu kez Hacettepe Üniversitesi'nden geldi.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın beyin ölümü gerçekleşti. Çeşme'de 10 gün önce trafik kazası sonucu ağır yaralanan N.K.'nin (40) ailesi tüm organlarının bağışlanmasını kimliğinin açıklanmaması kaydıyla kabul etti. Aile kimliğin açıklanmaması için hastaneye dilekçe de verdi. Bu gelişmenin ardından Türkiye'nin ikinci yüz nakli için Hacettepe Üniversitesi ekibinin hazır olduğu bilgisi geldi ve ekipler organları almak için Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde operasyona başladı.


Kök hücre'den yine mucize ! ABD Bilim adamları kök hücre ile kalp'deki hasarı onarmayı başardı!

Kalp krizi geçiren hastaların, kendisinden alınan kalp kök hücre ile iyilleştirme yapıldı.

ABD'de bilim adamları, kalp krizi geçiren hastaların kalbinde oluşan hasarı hastaların kendi kalbinden aldıkları kök hücreleri kullanarak iyileştirmeyi başardı.


"Lancet" tıp dergisinde yayımlanan araştırmada, hasarlı dokunun yüzde 50 oranında azaldığı ve yeni kalp hücrelerinin sayısında beklenmeyen bir artış gözlendiği belirtildi.

Cedars-Sinai Kalp Enstitüsü'nde yapılan araştırmaya kalp krizi geçiren 25 hasta katıldı.

Kalp krizinden bir ay sonra hastaların boyunlarındaki damarlardan kalplerine gönderilen boru yardımıyla kalp dokusundan örnek alındı. Laboratuvar ortamında her bir örnekten elde edilen yaklaşık 25 milyon kök hücre, kalbi çevreleyen atardamarlara nakledildi.

Sol karıncıktaki hasarlı dokunun oranı, tedaviden altı ay sonra yüzde 24'ten yüzde 16'ya, bir yıl sonra ise yüzde 12'ye azaldı. Hastalarda hasarlı dokunun yerine beklenmeyen bir biçimde sağlıklı kalp dokusunun oluştuğu tespit edildi.

Daha önce de Louisville Üniversite'sinde kalp yetmezliği teşhisi konmuş hastalar, kendi kalplerinden alınan kök hücrelerle tedavi edilmişti.
Kalp krizi, kan akışını engelleyen bir pıhtının kalbi oksijensiz bırakması durumunda görülüyor. İyileşme sürecinde kalp krizi sonucu ölen kalp kasının yerine oluşan doku, yeterince güçlü olmadığı için kalbin kan pompalama yeteneği önemli oranda azalıyor.


Kadınlar Hangi Pozisyonlarda Daha Kolay Orgazm Olur? Kadında orgazmın sırları!

Genelde kadınların tercih ettiği pozisyonlar kadınların üstte olduğu pozisyonlardır. Çünkü bu pozisyonlar güvenli pozisyonlardır. Kendi orgazmlarını ayarlayabilirler.


Genel olarak alırsak kadınlar kendilerinin üstte olduğu pozisyonlarda daha çok keyif alıyor diyebiliriz. Diğer pozisyonlarda da kadınlar eşleriyle konuşarak onları yönlendirebilirlerse gine orgazma ulaşmak kolay olacaktır.

Kadınların üstte olduğu pozisyonun avantajı klitoristin erkeğin bedenine sıkça temas etmesidir. Eğer vajinaya arkadan bir giriş söz konusu ise klitoristin uyarılması için el yardımı gereklidir.


Kadının bacaklarını ayırdığı klasik pozisyonda da klitorist erkeğe temas edeceğinden orgazm daha kolay olabilir.

Dünya Gündemi / 3

Pentti Arajarvi Danimarka Prensesi Mary'nin göğüslerine öyle bir baktı ki! Kriz çıkaracak bakış!

Diplomatik kriz çıkaracak bakış

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da resmi bir yemekte, ev sahibi prensesin derin göğüs dekoltesine bakan konuk cumhurbaşkanın kocası, bakışları fark edilince ne yapacağını şaşırdı

Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen geçen ay, Danimarka'ya resmi bir ziyarette bulundu. Danimarka Kraliçesi ise konuk Cumhurbaşkanı Halonen ve kocasıPentti Arajarvi onuruna bir yemek verdi.

Yemeğe Danimarka Prensesi Mary de katıldı. Prenses Mary ile yan yana oturan Pentti Arajarvi'nin Prensesin derin göğüs dekoltesine bakışı kameraların gözünden kaçmadı.

Kameraya takılan görüntülere göre prenses üzerindeki bakışları fark edip dekoltesini düzeltmeye çalışırken Pentti Arajarvi de tavana bakıp işlediği suçunu gizlemeye çalışıyor. Arajarvi daha sonra kendisini prensesin gerdanlıklarına bakıyordum diye savundu.


İngiltere'de 3 yaşındaki çocuk kimliğini reddetti. Erkek çocuk gibi yaşamayı reddeden Zach saçlarını uzattı!

Zach İngiltere’nin “Cinsiyet Kimlik Bozukluğu” hastalığına yakalanan en küçük hastalarından biriydi.

İngiltere’nin Essex kentinde yaşayan 4 yaşındaki Zach Avery 1 sene öncesine kadar erkek çizgi film kahramanlarına özeniyor ve tipik erkek çocuk davranışları sergiliyordu. 3 yaşına bastığında erkek çocuk gibi yaşamayı reddeden Zach saçlarını uzattı ve annesinden saçlarına kurdele takmasını istedi.


Zach’in anne-babası Theresa ile Darren Avery oğullarını doktora götürdüklerinde gerçeği öğrendi. Zach İngiltere’nin “Cinsiyet Kimlik Bozukluğu” hastalığına yakalanan en küçük hastalarından biriydi.

Zach’in dışında 3 çocuğu daha olan Theresa oğlunun bir gün gelip kendisine “Ben kızım” dediğini söyledi. Theresa sözlerine şöyle devam etti: “Erkek kimliğini reddettiğini ilk duyduğum zaman şaka yaptığını sandım. Neticede sadece 3 yaşında bir çocuktu. Fakat daha sonra cinsel organından rahatsız olduğunu onu kesmek istediğini söylediğini duyunca işin ciddiyetinin farkına vardım.”

Zach’in özel durumu yüzünden okulda zorluk çekmediğini, arkadaşlarının Zach’i Zach olduğu için sevdiklerini belirten Theresa şöyle konuştu: “Zach’in okulu bize çok destek oldu. Kızların da tercih edebildiği pantolonlu bir üniforma var. Şimdi onunla okula gidiyor. Ayrıca okul hem kızların hem de erkeklerin kullanabileceği bir tuvalet yaptırdı. Dolayısıyla şu an okul açısından Zach‘i rahatsız edebilecek bir konu gündemimizde yok."


Rachel Farrell adındaki kadın öğretmen 17 yaşındaki öğrencisi ile otel odasında basıldı!

25 yaşındaki öğretmen, evlendikten sadece iki ay sonra 17 yaşındaki öğrencisiyle otelde basıldı

ABD Pennsylvania'da yaşayan lise öğretmeni 25 yaşındakiRachel Farrell'ın, 17 yaşındaki öğrencisiyle otellerde ve otomobilinde cinsel ilişkiye girdiği ortaya çıktı.

Polis, genç öğretmenin ortaya çıkan 17 yaşındaki öğrencisiyle ilişkisinin dışında, başka üç öğrenciyle de ilişkiye girmiş olabileceği ihtimalinin araştırıldığını açıkladı.

Öğretmeninin kendisiyle Facebook üzerinden iletişim kurduğunu söyleyen ismi açıklanmayan öğrenci, bir çok farklı yerde öğretmeniyle ilişkiye girdiğini itiraf etti.

Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürerken, yaşananların ortaya çıkmasının ardından işinden ayrılan Rachel Farrel'ın, eşinden boşandığı da öğrenildi.


Giovan Battista Rini'nin mumyaların sırrı çözüldü! 200 yıllık 5 cesetin suçlularınn parçalarıymış!

Neredeyse 200 yıldır ölü olan, ancak yüz hatları bile zarar görmemiş bu mumyaların...


200 Yıllık mumyaların gizemi çözüldü!

Neredeyse 200 yıldır ölü olan, ancak yüz hatları bile zarar görmemiş bu mumyaların ardındaki gizem nihayet çözüldü...

İtalya'da, günümüzden 200 yıl kadar önce Giovan Battista Rini tarafından mumyalanan beş cesedin, günümüze kadar çok iyi korunmuş halde ulaşması bilimadamlarını Rini'nin mumyalama tekniğini araştırmaya itti.

Verona yakınlarındaki Desenzano Hastanesi'nde tutulan mumyalanmış vücut parçalarının en az beş farklı kişiye sahip olduğu düşünülüyor. Mumyalanmış parçalar beş kafa, iki göğüs ve bir kalpten oluşuyor.

Mumyalama işleminde kullanılan cesetlerden ikisinin suçlulara ait olduğu, diğerlerinin de aileleri tarafından hastanelere bağışlandığı belirtiliyor.

Yapılan araştırmaların ardından bilimadamları Rini'nin cesetleri önce kimyasal bir banyoya batırdıktan sonra arsenik ve civa enjekte ederek mumyaladığı ortaya çıkarıldı.


Bagnolo Mella'daki Le Cafe adlı bar, kasabanın erkeklerine karıları tarafından yasaklandı.

İtalya'nın kuzeyindeki Bagnolo Mella'daki Le Cafe adlı bar, kasabanın erkeklerine karıları tarafından yasaklandı.
Kafenin sahibi olan Laura Maggi, sekiz yıl boyunca işlettiği mekanına çok müşteri çekemeyince çözümü "iddialı" elbiseler giymekte buldu.
Laura'nın bu çözümü oldukça işe yaradı ve erkek müşteriler bir anda Le Cafe'nin müdavimleri haline geldi. Hatta müşteri sayısı o kadar arttı ki, belediye başkanı barın önünde oluşan aşırı trafiğe çözüm bulabilmek için bir yasa çıkarmak zorunda kaldı.
Ancak kasabanın bayanları Le Cafe'den ve Laura'nın vücudunu sergilemesinden pek hoşnut değiller ve belediye başkanının kocası da dahil olmak üzere kasabadaki evli erkeklere bu kafeye gitmek karıları tarafından yasaklandı.

Artık ulusal şöhrete kavuşmuş olan Laura Maggi, kasabanın kadınlarını üzdüğünün farkında olduğunu söylüyor ve ekliyor:
"Sorunun ne olduğunu anlayamıyorum, bu zararsız bir eğlence. Erkekler buraya geliyorsa ben ne yapabilirim? Kadınların üzüldüğünü biliyorum ama bu benim sorunum değil."

Laura müşterilerinin 100 kilometre mesafeden bile geldiklerini belirtiyor.

Bagnolo Belediye Başkanı Cristina Almici de kasabadaki kadınlardan barla ilgili şikayetler aldıklarını ancak insanların bu bara gitmelerini yasaklayamayacaklarını söylese de, cümlesini şöyle bitiriyor:
"Benim kocamın bu bara gitmesi kesinlikle yasak."


Kur'an yakan askerler yargılanacak! Obama'nın özrü Kur'an yakan askerleri kurtaramadı!

Salı günü Afganistan'daki Begram üssünde yaşanan Kur'an yakma olayının yankıları...

Kur'an yakan askerler yargılanacak

Afganistan Devlet Başkanı açıkladı


Salı günü Afganistan'daki Begram üssünde yaşanan Kur'an yakma olayının yankıları büyüyor. Peşpeşe gelen özürlere rağmen ülke çapında gösteriler düzenlenirken, Afganistan Devlet Başkanı Karzai, olayla ilgili askerlerin yargılanacağını açıkladı.

Karzai'nin ofisinden yapılan açıklamada "NATO, halka açık ve adil bir yargılama yapılacağı konusunda söz verdi" denildi.

2 ABD ASKERİ ÖLDÜRÜLDÜ

Bugün yaşanan olaylarda bir Afgan askeri 2 NATO askerini öldürdü. Olay sonrası yapılan açıklamada öldürülen askerlerin Amerikalı olduğu ve olayın doğrudan Kuran-ı Kerim yakılması olayıyla bağlantılı olduğu bildirildi.

Olayın meydana geldiği Nangarhar vilayetinin Hogyani bölgesi Valisi Muhammed Hassad, göstericilerin Amerikan üssüne yaklaştığı sırada bir Afgan askerinin Amerikalı askerlerin üzerine ateş açtığını ve ikisini öldürdüğünü belirterek, ateş açan Afgan askerinin daha sonra kalabalığa karışıp kaçtığını kaydetti.

Dünden bugüne yaşanan olaylarda ölü sayısı da 14'e yükseldi.

OBAMA ÖZÜR DİLEDİ

ABD Başkanı Barack Obama da, Kur'an-ı Kerim'in yakılması nedeniyle Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'den özür diledi.Karzai'nin makamından yapılan açıklamada, Obama'nın Karzai'ye mektup göndererek resmen özür dilediği belirtildi.

ABD'nin Kabil Büyükelçisinin ilettiği mektupta Obama'nın "olaydan derin üzüntü duyduğunu" bildirerek, "içten özürlerinin" kabul edilmesini istediği kaydedildi. Obama'nın "hatanın kasıtsız olduğunu" vurgulayarak, "böyle bir olayın tekrar etmemesi için gerekli adımların atılacağından emin olunmasını istediği ve sorumlulardan hesap sorulacağını" ifade ettiği belirtildi.

ABD Savunma Bakanı Leon Panetta da Bagram üssünün yakınındaki bir gözaltı merkezinin kütüphanesinde bulunan Kuran-ı Kerimler ve diğer dini kitapların, aşırı dincilerin mesajları ve yazılarını içerdiği gerekçesiyle imha edilmesinden dolayı özür dilemişti.


Yunanistan'ın Türk hava sahasını ihlal etmeye devam ediyor! Komşunun Cahil cesareti başını yakacak!

Ekonomik kriz ile boğuşan Yunanistan, Türk hava sahasını ihlal etmeye devam ediyor...

Yunanistan it dalaşında hız kesmiyor

Ekonomik kriz ile boğuşan Yunanistan, Türk hava sahasını ihlal etmeye devam ediyor.

Ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren ve iflasın eşiğinde olan Yunanistan tüm sıkıntısına rağmen uçaklarını her biri 10-11 bin Euro'ya mal olan it dalaşı için havalandırıyor.

Uçaklar, Türkiye'nin Yunan bakanın 'zordayız' çağrısı üzerine doğalgaz vanalarını açtığı günün ertesinde bile it dalaşındaydı. F-16 savaş uçağının 1 saatlik it dalaşı 10 bin Euro, Mirage'ın ki ise 11 bin Euro'ya mal oluyor.

15 KEZ İHLAL ETTİLER

Genelkurmay Başkanlığı'nın verilerine göre, yılbaşından bu yana 15 kez Türk hava sahasını ihlal eden ve it dalaşına giren Rum uçakları son olarak Türkiye'nin doğalgaz vanalarını açtığı 19 Şubat'tan 1 gün sonra havadaydı.

20 Şubat'taki ilk it dalaşında Ege'nin uluslararası hava sahasında eğitim uçuşu icra eden F-16 uçağına Yunanistan'ın Arksos Meydanı'ndan kalkan 2 F-16 uçağı tarafından 1,5 dakika süre ile radar kilidini muhafaza etmek suretiyle tacizde bulundu.Yine aynı gün Yunanistan'ın Rodos Meydanı'ndan kalkan Puma tipi helikopter Bozborun Yarımadası/Muğla güneyinde Türk hava sahasını 1 dakika süre ile ihlal etti.

22 Şubat 2012 Çarşamba

█ ♫ ♪ Le Vent Nous Portera

Hadi bana bir şeyler yaz sincap :) cümlesine ithafen yazıyorum bu yazımı… Oysaki bir süreliğine ertelemeyi düşünüyordum yazma işlemini. Şu 1 haftayı olması gerektiğinden dolu geçirerek, duygu karmaşaları içinde sürüklenerek yaşadığım için durulmaya ihtiyacım var. İhtiyacınız olan popüler konulara değinemesem de kendimi ve hayatımı anlatıyorum burada, bu da benim hikayem diyerek.

İnsan henüz yeni bir ölüm haberi almışken yazısına nasıl yansıtmasın nasıl “pretend” yapsın? Bu sebeple biraz ağır bir yazı olacak belki de bu zira pazartesi günü dedem vefat etmiş ve ben bunu tanımlayamayacağım duygular yaşayarak atlatmaya çalışıyorum. Günlük ve sohbet türünde bir yazı olsun mu bu? Edebiyatı çok zorlamadan. Peki. :)

Haftanın ilk günü Pazartesi sendromu dediğimiz ve etkisini haftasonu göstermeye başlayıp hafta ortasına doğru yer yer kaybolan, bir çoğumuzun fatal error vermesine yol açan doğal sürecin 08.30/11.29(evet 29) zaman aralığındaki Matematik dersi ile işbirliği sonucu halihazırda uykusuz da olan ben öğle arasında attım kendimi yurt odama akabinde de yatağıma. Sadece 8 saat devamsızlık hakkımın olduğu İngilizce dersi mi dersiniz? Hiç umrumda olmadı. 3 Saatini de mışıl mışıl uyuyarak geçirdim. Saat 18.30 civarında uyanıp da rutin bir sosyal medya kontrolü yaptım, bir de ne göreyim? Kuzenlerimden birisinin “nur içinde yat dedemm..” durum güncellemesi. Kısa süreli şok ve algı kaybı yaşadım açıkçası. Bir sürü soru var beynimde. “Ortak dedemiz mi?” ki onun diğer dedesinin yıllar evvel öldüğünü biliyor olmama rağmen. ve tek yapabildiğim “NE?” yorumunu atmak oldu o an. Ardından telefona sarılıp annemi aradım. Milyon defa. Evet beklediğim üzere her seferinde de meşguldü. Ardından ablamı(o kuzenimi) aradım. Bana söylemeyi daha önce düşündüğünü ancak annemle teyzemin kendisini ben üzülmeyeyim buralarda tek başıma diye engellediğini söyledi. Dedemizin zaten bir süredir hasta olduğunu, hiç hak etmediği şekilde yaşadığını ve aslında bunu bir kurtuluş olarak nitelendirebileceğimizi söyledi. Olmuyor işte Pollyanna olmuyor… Neyse efendim bu sırada tabi ben etrafa non-stop gülücükler saçan ben, salya sümük ağlamaz mıyım? Ha tabi olaylara şahit olan bir de arkadaşım var ki onun yerinde olmaktansa kendi yerimde olduğum için daha bile iyi hissediyorum kendimi çünkü teselli ve telkin konusunda dünya üzerindeki en fail insanlardan biriyimdir. İhtiyaç duymayan insanlardan da biriyimdir ayrıca. Her neyse karanlık odada bir yandan bilgisayarın yüzüme vuran ışığını da engellemek için kapatıyorum bir yandan telefonla konuşuyorum derken kalktım yataktan yüzümü falan yıkadım öyle işte. Sonra back to normal hesabı, oda arkadaşım geldi laf arasında “noldu ağlamış gibisin” dedi üzerinde durmayınca laf kaynadı ve ben yine birbiri ardına kahkahalar atmaya başladım.(Hayır kesinlikle saygısızlık olarak algılanmasını istemem.) Ölüm konusuna bakışım diğer insanlardan çok farklı. Efendim biz yemeklerimizi yedik muhabbetimizi ettik falan derken el ayak çekildi, yataklarına gidip gözlerini kapattılar. Malumunuz benim için aynı şey geçerli değildi. Kaldığım yerden devam ettim hüngürmelerime. Bir yandan yaşadığım hayatın gereklilikleri üzerine düşünürken bir yandan hayatımda ilk kez kan bağım olan bir insanın kaybı hakkında düşünmek fırsatı geçti elime. Sarp’cığımla edebi ve felsefik bir (maalesef pilavsız) sohbet yaptık bu konuda sonra ikimizin de canını hafiften sıktığı gerekçesiyle konuşmayı sonlandırdık.

Asıl merak ettiğim anneannem aslında. Neredeyse 70 yıllık hayat arkadaşına veda etmek çok çok zor olacak onun için.

İşte böyle. Pek belli etmesem de üzerimdeki hafif tatsızlığın sebebi budur. Yazma işlemlerimi periyodik hale getirmek gibi düşüncelerim var, şimdilik böyle arada bir yazmaya devam edeceğim gibi. Gönül isterdi ki yine şundan bundan bahsedeyim, nispeten daha iç açıcı bir yazı okutayım sizlere ancak anlayışınıza sığınarak böylesine döktüm içimi. Belki de bu konu hakkında birebir bu kadar konuşmadığım kadar hem de. Sonuç olarak, hepinize sevdiklerinizle mutlu bir yaşam diliyorum. “Her canlı bir gün ölümü tadacaktır.” Ve ölenle ölünmüyor. Kaybettiğiniz insana dair hafızalarınızda güzel hatıralarınız varsa en büyük kazancınız da odur, yenilerinin olmayacağını bilseniz bile. Güzel günler sizinle olsun, Mad.

21 Şubat 2012 Salı

Magazin / 2

Tolga Çevik; Ata Demirer'in Berlin Kaplanı filmini önce eleştirdi sonra da övgülerle söz etti!

İddialara göre Çevik, "Bu filmi gördükten sonra kendi filmimin ne kadar iyi olduğunu anladım" yazdı.

Ata Demirer'in Berlin Kaplanı filmi vizyona girdiğinden beri rahat bırakılmıyor. Ferdi Tayfur'un "Benim senaryomu çaldı" iddiasıyla başlayan iddialar Arif Sağ ile devam etti. Arif Sağ, bir gazeteye verdiği röportajda, "Ata'yı senaryo yazması için fırçaladım" dedi.

Öte yandan Tayfur'un avukatı, "Ata Demirer’in ’Berlin Kaplanı’ filmi için hukuki süreç başlatılacaktır, gerek cezai, gerek hukuki" şeklinde bir açıklamada bulundu.

Demirer, "suçlamalarla ilgili, "Bugüne kadar çocukken meyve çalmak dışında kimsenin hiçbir şeyini çalmadım. Eğer böyle bir şey varsa beni mahkemeye verin bende rahatlayayım" şeklinde konuşmuştu.


TOLGA ÇEVİK İDDİASI

Berlin Kaplanı'nın gala gecesi filmi izleyen Tolga Çevik'in filmi beğenmediğine dair Twitter'da iletiler yazdığı iddia edildi. İddialara göre Çevik, "Bu filmi gördükten sonra kendi filmimin ne kadar iyi olduğunu anladım" yazdı. Fakat Çevik'in, gala gecesi bu ileti yüzünden uyarığı öne sürüldü. Uyarıları dikkate alan ünlü oyuncu iletisini silip yerine "Ata'yı kutluyorum, çok eğlenceli bir film... Seyircinin tepkisi, kendi filmim için de bana umut verdi... Gidip, görün" yazdı.

Çevik daha önce, "Ata Demirer de film yapıyor ama aramızda rekabet durumu yok! Hepimiz arkadaşız. Ata'nın filmi 7.5 milyon yapsın biz 8 milyon yapalım. Sonra o, 37 milyon yapsın biz de 40 milyon yapmaya çalışalım. Maksat insanlar için güzel bir şey yapmak değil mi?" demişti.

Bu arada Çevik'in "Sen Kimsin" isimli filmi de 2 Mart'ta vizyona girecek. Çevik’in “Dedektif Tekin” olarak İstanbul sokaklarının altını üstüne getirdiği macera ve aksiyon dolu komedi filmi "Sen Kimsin" birbirinden renkli ve eğlenceli sahneleriyle olduğu kadar müzikleriyle de çok konuşulacak.


Adriana Lima, Mavi ile çarpıcı bir anlaşmaya imza attı! Adriana da çok oluyor!

Dünyaya satış yapan Türk moda markası Mavi 2012 İlkbahar – Yaz Koleksiyonu reklam kampanyası...

Adriana da çok oluyor! GALERİ

Adriana Lima, Mavi ile çarpıcı bir anlaşmaya imza attı


Dünyaya satış yapan Türk moda markası Mavi 2012İlkbahar Yaz Koleksiyonu reklam kampanyası için Adriana Lima ile anlaştı.

7Başarılı kariyeriyle büyük bir hayran kitlesine sahip olan ve Türk insanına olan sevgisini her fırsatta dile getiren Adriana Lima “Mavi ile çalışacağım ve İstanbul’a tekrar geleceğim için çok mutluyum” dedi.

Mavi, yeni kampanyanın senaryosunu sır gibi saklıyor.

Dünyanın en çekici ve güzel kadınları arasında gösterilen Brezilyalı top model, 2007 ve 2011 yılları arasında 5 yıl üst üste dünyanın en seksi modeli seçildi. Facebook’taki 1 milyon 300 bin’in üzerinde hayran sayısıyla en fazla takipçiye sahip model. Son olarak Amerikan Futbol Ligi finali “Superbowl”da yayınlanan reklam filmi 100 milyona yakın kişi tarafından izlenen ünlü model herkesi kendine hayran bırakıyor.


Ünlü çift Mustafa Sandal ile Emina Sandal'ın ikinci bebekleri bugün 12:00'da dünyaya geldi!

Mustafa Sandal, Facebook'taki Fan sayfasında şu mesajı yayınladı; "İkinci bebeğimizin heyecanını yaşıyoruz....

Ünlü sanatçı Mustafa Sandal ve Emina, ikinci bebeklerine bugün kavuştu...


Ünlü çift Mustafa Sandal ile Emina Sandal'ın ikinci bebekleri bugün 12:00'da dünyaya geldi.

Amerikan Hastanesi'nde gerçekleşen doğum sezeryanla gerçekleşti. Ünlü çiftin oğlu 3 kilo 110 gram ağırlığında ve 51 cm boyunda doğdu. Bebeğinin adını ilk kez hayranlarına açıklayacağını duyuran

Mustafa Sandal, Facebook'taki Fan sayfasında şu mesajı yayınladı; "İkinci bebeğimizin heyecanını yaşıyoruz. Allah herkese bu mutluluğu yaşatsın. Duygularımı kelimelere dökemiyorum.

Bebeğimiz çok sağlıklı. 3 kilo 110 gram gayet sağlıklı ve çok tatlı maşallah. İlk siz öğrenin istedim. Adını da söz verdiğim üzere ilk sizinle paylaşacağım. Hepinize sevgiler..."


Merve Boluğur ve Burak Mursalıoğlu alışveriş merkezinde kavga ederken yakalandılar!

Merve Boluğur, sevgilisiyle kavga ederken görüntülendiğini fark edince tartışmayı kesmek zorunda kaldı!

Merve Boluğur, geçtiğimiz gün sevgilisi Burak Mursaloğluile birlikte Nişantaşı City's'deydi...

Sevgilisi ile yemek yiyen Boluğur, daha sonra kısa bir alışveriş turuna çıktı. Bu esnada aralarında tartışma yaşayan sevgililer, flaşların patladığını görünce tartışmayı kesmek durumunda kaldı. Sevgilisinin yanından hızla uzaklaşarak City's'den dışarı tek başına çıkan, Merve Boluğur'un yüzünün asık olduğu da gözlerden kaçmadı...


'Wanderlust'ın galasına katılan 43'lük yıldız Jennifer Aniston çıplaklığı sevdiğini söyledi!

Yeni filmi için rol arkadaşı kadınlarla çıplak yatağa giren Aniston “Fiziğime güveniyorum” dedi.

'Çıplaklığı seviyorum'
Yeni filmi 'Wanderlust'ın ABD'nin Los Angeles kentindeki galasına katılan 43'lük yıldız Jennifer Aniston çıplaklığı sevdiğini söyledi
Yeni filmi için rol arkadaşı kadınlarla çıplak yatağa giren Aniston “Fiziğime güveniyorum” dedi.


Geleceği haberiyle büyük bir heyecana yol açan Kings of Convenience konser fiyatları belli oldu!

Biletler, sınırlı sayıda 80 TL’lik öğrenci ve 130 TL olmak üzerinden satışa çıkacak.

Garanti Caz Yeşili ve Babylon işbirliğiyle ilk kez düzenlenecek olan ve sadece İskandinav yarımadasından çıkma müziklere ayrılacak bu özel haftanın Babylon’daki ilk konuğu ise belli oldu: Erlend Oye’nin 10 seneyi aşkın bir süredir Erik Glambek Boe ile devam ettirdiği başarılı projesi Kings of Convenience...

İskandinav müziğiyle adeta bütünleşmiş bir isim olan Erlend Oye’nin, farklı akustik tarzlarıyla Simon & Garfunkel’a sıkça benzetilen, Erik Glambek Boe ile ortak projesi Kings of Convenience, Garanti Caz Yeşili Nordik Müzik Festivali kapsamında, 12 ve 13 Nisan tarihlerinde Babylon’da... Garanti Caz Yeşili’nin 15. Yılı kapsamında düzenlenen Nordik Müzik Festivali’nde sahne alacak diğer İskandinav gruplar ise önümüzdeki günlerde açıklanacak.

Kings of Convenience 12-13 Nisan

Çocukluk yıllarından beri birbirlerini tanıyan Norveçli ikili Erlend Oye ve Erik Glambek Boe’den oluşan Kings of Convenience ilk olarak 2001 yılında çıkarttıkları albümleri “Quiet is the New Loud” ile isimlerinden söz ettirdi. Coldplay’in de prodüktörlüğünü yapan Ken Nelson ile Londra’da kaydettikleri bu albümle listeleri zorlayan grup, 2004 yılında yayınladıkları “Riot on an Empty Street” ile otoritelerden tam not almayı başardı. I’d Rather Dance With You, Misread, Homesick, Cayman Islands gibi pek çok başarılı parçanın altına imza atan ikili, Kanada’nın büyüleyici sesi Feist ile beraber seslendirdikleri Know How ile de büyük beğeni topladı. Son olarak 2009 yılında yayınladıkları “Declaration of Dependence” ile uzun bir aradan sonra müzikseverlerin karşısına çıkan Kings of Convenience, sık sık baş ilham kaynaklarından biri olan Simon & Garfunkel ile karşılaştırılıyor. İnsanın içine işleyen yumuşak sesiyle Erlend Oye ve Erik Glambek Boe’den oluşan Kings of Convenience, Babylon sahnesini 2 gece üst üste şereflendirmeye hazırlanıyor.

Yalan Dünya'nın senaristi Gülse Birsel, skeç'ten ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz'un adını çıkarttı!

Zeki Demirkubuz "Önceleri bu hoşuma gitti. ama her bölümde adım geçince rahatsız oldum" açıklamasını yapmıştı.

Zeki Demirkubuz "Önceleri bu hoşuma gitti. ama her bölümde adım geçince rahatsız oldum" açıklamasını yaptı. Dizi senaristi ve oyuncusu Gülse Birsel yönetmenin adını senaryodan çıkarttı.

Gülse Birsel "Zeki Bey, Olgun Şimşek ve Nihal Yalçın ile haber gönderdi. Zaten espriyi bitirecektim. 24 Şubat'ta yayınlanacak olan 8.bölümde eğlenceli bir hikayeyle daha erken bitireceğim. Aramızda sorun yok. Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan gibi büyük isimleri Cihangir'de bekleyen çok aktör var. Bu onun mizahıydı" dedi.


SİSİ, Seren Serengil'in aşk bombasını Twitter'da patlattı, Seren aşkını kabul etti!

Seren Serengil gerçek aşkı buldu mu? Seyhan Soylu'nun, yeni ilişki iddialarına Seren Serengil'den cevap geldi.

SİSİ, Seren Serengil'in aşk bombasını Twitter'da patlattı, Seren aşkını kabul etti!

Seren Serengil gerçek aşkı buldu mu? Serengil, yeni ilişki iddialarına "Çocukluk arkadaşım Cadde'den. Yıllar sonra böyle karşılaşmak, böyle hissetmek varmış" diyerek yanıt verdi


Seren Serengil uzun zamandır gerçek aşkı arıyor ancak bulamıyordu. Geçtiğimiz günlerde yeni bir ilişkiye başladığı iddia edilen güzel sanatçı hakkında Seyhan Soylu da bir iddia atmıştı. Soylu, Serengil'in ilişkiye başladığı kişinin Oğuz Aşıcı olduğunu öne sürmüştü.

Serengil, bu konuya ilişkin açıklamalar yaptı. Güzel sanatçı, "Çocukluk arkadaşım Cadde'den. Yıllar sonra böyle karşılaşmak, böyle hissetmek varmış. Şu an için olan biten birşey yok hisler dışında ama bu hislerin doğruluğunu tartmalıyım. Herkesten ricam, son birkaç yıldır çok mutsuzluklar geçirdim biliyorsunuz, mutlu olmayı çok özledim, seven de sevmeyen de iyi gözle baksın" dedi.


'Öyle Bir Geçer Zaman ki' dizisinin Kenan karakteri ile Hüseyin Avni Danyal dobra dobra!

Ünlü oyuncu, canlandırdığı Kenan karakteri için “Kötü biri değil. Ben de annem için onun yaptıklarını yaparım” diyor.

Hüseyin Bey, “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinin genç oyuncuları sizin için “Babamız gibi” diyorlar...

Sağ olsunlar... Büyüklerimiz bize çok fazla el atmadılar ama biz elimizden geldiğince gençlere el atıyoruz. O kadar zaman birisi de elini sırtıma koyup “Hadi Hüseyin bunu yap” demedi bana ama ben piyasadaki birçok kişinin yol almasına katkıda bulundum. O anlamda kendimi şanslı addediyorum. Birinin önünü açmak, destek olmak keyiflidir.

Setlerde en çok neye dikkat edersiniz?
Zamana. Benim işim sadece televizyon dizisi değil. Hayatını dizi üzerine odaklamış, sadece bundan para kazanan biri değilim. Hayatımda tiyatro var, yapımcılık yapmaya çalışıyorum, belgesel planlıyorum... Haliyle 24 saatin içinde diziye ayırdığım zaman çok önemli. Çocukluğumdan beri tahammül edemediğim tek şey zaman kaybı. Her şeyi kaybedebilirim, toleransım vardır ama zaman kaybıyla ilgili toleransım yoktur.

HER ERKEK ANNESİ İÇİN KENAN’IN YAPTIĞINI YAPAR

Kenan, biraz sert bir karakter. Son dönemde televizyonda hep sert rollerdesiniz, neden?

Ben de bunu anlamış değilim, görüntüm mü sert acaba? Sanki yapımcılar da bir oyuncu bir rolü iyi kotardığı zaman onun üstüne gidiyorlar, haksız mıyım?
Birçok oyuncu bundan şikayetçi...

Evet, bu konuda biraz yapımcı kolaylığı var. Gerçi ben Kenan’ı kötü bir karakter olarak değerlendirmiyorum. Ben de olsam, annem için Kenan’ın yaptıklarını yaparım. Bütün erkek çocuklar yapar. Kenan’ın derdi erk, güç derdi değil. Annesine yapılmış bir haksızlığı düzeltmek için uğraşıyor. Kenan’ın derdinin ne olduğu 61 ve 62’nci bölümlerde ortaya çıkacak.


Muhteşem Yüzyıl dizisinin yapımcı şirketi'nin yine sponsor firma ile başı belada!

Muhteşem Yüzyıl”ın yapımcısı Tim’s Production, şimdi de dizinin sporlarından Has Halı ile aynı problemi yaşıyor.

Geçen yıl Boybeyi mücevher şirketiyle mahkemelik olan “Muhteşem Yüzyıl”ın yapımcısı Tim’s Production, şimdi de dizinin sporlarından Has Halı ile aynı problemi yaşıyor


Has Halı, başka bir halı markasının sponsor alınmasının ardından kullanılan el dokuması halılarını geri çektiğini ve yapım şirketine sözleşme şartlarına uyulmadığı için ihtarname gönderdiklerini açıkladı.

Firmanın patronu Ahmet Hasoğlu, Tims Productions’ın başka bir halı firmasını ana sponsor alarak izleyenler üzerinde etkisi çok daha yüksek sesli ve görsel reklam yaptığını, böylece Has Halı’ya ait değerli halıların da bu firmaya ait halılar olduğu izleniminin yaratıldığını vurguladı

Beren Saat, Kenan Doğulu aşk yaşıyor iddiaları magazin dünyasında bomba etkisi yarattı!

“Fatmagül'ün Suçu Ne?” dizisinin yıldızı Beren Saat'in, sürpriz bir ilişkiye adım attığı iddia edildi.

Saat’in (28), 2 hafta önce W Otel’de düzenlenen partide yakınlaştığı ünlü popçu Kenan Doğulu(38) ile flört ettigi öğrenildi. Partide yaptıkları romantik dansın ardından telefonda görüşmeye devam eden Saat ve Doğulu, dün akşam Karaköy Balıkçısı’nda saatlerce başbaşa romantik bir akşam yemeği yedi.
Masada yalnız olmalarına rağmen Doğulu ile karşı karşıya değil, yan yana oturmayı tercih eden Saat’in oldukça mutlu hali dikkat çekti. Saat’in Fransız sevgilisinden ise geçen hafta başında ayrıldığı öğrenildi.
Dizisinin çekim programı uymadığı için Saat’in, eski sevgilisine İstanbul’a gelmesini teklif ettiği, ikilinin daha sonra kavga ederek ayrıldığı öğrenildi.


Şahnaz Çakıralp'e hapis şoku! Murat Öncel'i tehdit ettiği ve ettirdiği suçu ile 2,5 yıl hapis istemi!

şahnaz Çakıralp’in eşini tehdit ettiği iddia edilerek süreç şöyle anlatıldı:

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Çakıralp’in eşini tehdit ettiği iddia edilerek süreç şöyle anlatıldı: “Şahnaz Çakıralp ile Mehmet Murat Öncel’in evlilikleri bir süre sonra kötü gitmeye başladı. Yaşanan tartışma ve kavgaların ardından çift ayrı yaşamaya karar verdi. Çakıralp, eşi Öncel’in beraber yaşadıkları evdeki eşyalarını ‘adeta evden atar gibi’ kapı önüne bıraktı. Öncel bunun üzerine evden ayrıldı. Daha sonra Çakıralp eşi Öncel’i tehdit etmeye ve telefonda hakaret etmeye başladı.

‘Adamım var, öldürtürüm’

Öncel’in iddiasına göre Çakıralp adamlarının olduğunu, kendisini öldürtebileceğini söyleyerek tehdit etti. Ayrıca bir avukatın yanında çalışan Ali Dönmez isimli kişi de Öncel’e telefon ederek Şahnaz Çakıralp’in istediği nafakayı ödemesini, aksi takdirde kendisini öldüreceğini söyledi. Bunun üzerine Mehmet Murat Öncel savcılığa suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı soruşturma sonucunda Çakıralp ve Dönmez hakkında “tehdit ve hakaret”suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede Çakıralp ve Dönmez’in bu suçlamalardan dolayı 2.5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Çakıralp önümüzdeki günlerde İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak.

Cicişler Esra ve Ceyda Ersoy kardeşler Antalya'da sahne performansıyla izleyiciyi büyüledi!

Cicişler' Antalya'daki bir eğlence mekanında şov yaptı

Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yayınladıkları cüretkar fotoğraflarla dikkat çeken ve 'Cicişler' olarak tanınan Esra ve Ceyda Ersoy kardeşler, Antalya'daki bir eğlence mekanında şov yaptı.

Antalya'daki bir gece kulübünün DJ kabininde performanslarını sergileyen Esra ve Ceyda Ersoy kardeşler, yaptıkları müzikten çok kıyafetleriyle dikkat çekti. Twitter'da yayınladıkları erotik fotoğraf ve videolar ile takipçi sayısını günden güne artırarak adlarından söz ettiren Ersoy kardeşler, programları boyunca özellikle erkek izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Sahneye çıkarken giydikleri derin göğüs dekolteli kıyafetleri ile dans eden Ersoy kardeşler, kıyafetlerinin azizliğine uğradı. Sık sık kıyafetlerini kontrol eden Ersoy kardeşler, tüm kontrollere rağmen göğüslerinin görünmesine engel olamadı.

Kendilerine eşlik eden DJ Sıla Özbek ile birlikte gecenin ilerleyen saatlerine kadar programlarını sürdüren ikili, ilk fırsatta tekrar Antalya’ya geleceklerini belirtti.