19 Şubat 2012 Pazar

Dünya Gündemi / 1


Türkiye’nin ünlü dondurma markası MADO, ilk 3 yıl içerisinde Suudi Arabistan’da 20 tane kafe hizmete açılacak.
Türkiye’nin ünlü dondurma markası MADO, Suudi Arabistan prenslerinden Abdullah Bin Saud Al Saud’un şirketi Zad National ile işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında, ilk 3 yıl içerisinde Suudi Arabistan’da 20 tane MADO kafe hizmete açılacak.
Suudi Prens Abdullah Bin Saud Al Saud ile beraberindeki heyet, Kahramanmaraş’a gelerek MADO’nun tesislerinde incelemelerde bulundu.
Kahramanmaraş-Gaziantep karayolu üzerindeki fabrikayı gezen konuk Prens, Kılılı beldesindeki Madobeyazı Keçi Çiftliği’ne de giderek, yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra MADO Evi’nde düzenlenen törende, Suudi Prens Al Saud ile MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, işbirliği anlaşmasını imzaladı.
Kanbur, yaptığı konuşmada, ilk 3 yıl içerisinde 13 milyon dolarlık bir yatırımı planladıklarını bildirdi. Zad National firmasına master franchising yetkisi verdiklerini belirten Kanbur, "3 yıl içerisinde Suudi Arabistan’da 20 adet kafe açacağız. Ardından Mekke ve Medine’de bu şirketle farklı yatırımları düşünüyoruz" diye konuştu.
MADO’nun artık sadece dondurma satmadığını dile getiren Kanbur, son 5 yıldır yurt dışına büyük ağırlık verdiklerini ve marka satmaya da başladıklarını vurguladı.
Suudi Prens Al Saud ise Kahramanmaraş’ta olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, "MADO’nun yakaladığı başarıyı inşallah kendi ülkemizde de devam ettireceğiz. Zaten firma, bu coğrafyada ve ülkemizde tanınıyordu. Biz de bu bilinirliğin üzerine koyarak yeni yatırımlara devam edeceğiz. İnşallah bu bu anlaşma sadece bir başlangıç ve devamı gelecek" dedi.
Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz da konuşmasında, gurur verici bir anı yaşadıklarını ifade ederek, "İnşallah başarıların devamı gelir" dedi.
Törende, Zad National firmasının yetkilileri Mohammad Omar Siraj Wali, Ahmet Akkawi ile MADO’nun üst düzey yetkilileri de hazır bulundu.


Belediyenin Sosyalist Parti üyeleri, İtalyan kadın işçilerinin anısına yapılacak heykelde ''gülünç'' olduğu görüşünde.
Fransa'da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin eski top model ve şarkıcı eşi Carla Bruni'nin model olarak kullanılacağı heykel kriz yarattı.
Paris banliyösü Nogent-sur-Marne belediyesi tarafından, kasabadaki en eski fabrikada geçmişte çalışan İtalyan kökenli kadın işçilerin anısına dikilecek heykel için Bruni'nin modellik yapmasına muhalefet partisi belediye üyeleri şiddetle karşı çıktı.
Belediyenin Sosyalist Parti üyeleri, İtalyan asıllı olan ve oldukça zengin olduğu bilinen Carla Bruni'nin, İtalyan kadın işçilerinin anısına yapılacak heykelde modellik yapmasını ''gülünç'' olduğu görüşünde.



Siyasi analistler Sarkozy'yi 'Sarhoş kaptan"a Fransa'yı ise alabora olmak üzere olan bir gemiye benzetiyor.
Aday olacağı kimse için sürpriz değildi. Adalığının açıklanması siyasi marketing açısından sadece bir zamanlama sorunuydu. Anketlerde çabuk yıpranmamak için adaylığın ne çok erken ne de çok geç ilan edilmemesi gerekiyordu. Fransa’yı 2007 yılından bu yana yöneten Nicolas Sarkozy için bu zaman geldi. En azından kendisi öyle düşünüyor. Modern Fransız tarihinin belki de en tartışmalı lideri Sarkozy 2012 Cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylığını 15 Şubat akşamı resmen ilan edecek.
Sarkozy’nin ne zaman adaylığını açıklayacağına geçen hafta karar verildi. İlk olarak bu hafta başında, 13 Şubat Pazartesi günü açıklanması kararlaştırılmıştı. Ancak sol muhalefetin bunu 14 ve 15 Şubat günleri Meclis’te hükümetle soru-cevap oturumunda kullanma riskine karşı randevu 15 Şubat akşamına ertelendi. Geriye adaylığın nasıl ilan edileceğini kararlaştırmak kalıyordu. Sarkozy’nin siyasi marketing uzmanları bu konuda işe bazı eski Cumhurbaşkanlığı adaylarının “hatalarını” elekten geçirmekle başladılar.
Zamansız ve gelişigüzel ilanlar kimi adaylara pahalıya mal olmuştu. Sarkozy’nin siyasi kariyerinde önemli yeri olan İzmir doğumlu eski Başbakan Edouard Balladur 1995 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olduğunu altın yaldızlı bürosundan yapmış, tepki toplamıştı. İşsizliğin zirve yaptığı bir dönemde kraliyeti temsil eder görünüp halktan uzaklaşmış görüntüsü vermek, o dönem daha popüler ve halka yakın görünen Jacques Chirac’a yaramıştı. Sosyalist Başbakan Lionel Jospin ise adaylığını AFP haber ajansına gönderdiği bir faks ile duyurmayı tercih etmiş, başta kendi partisi içinde olmak üzere toplumda eleştirilmişti. Ülkenin dizginlerini eline almak isteyen bir siyasi, nasıl olur da adaylığını bu denli sıradan bir yolla duyurmak isteyebilirdi?



Öldürülen El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in çocuklarına ve torunlarına kendisinin yaptıklarını yapmamaları tavsiyesinde bulunduğu çıktı.
ABD özel timleri tarafından geçen Mayıs'ta Pakistan'da ailesiyle beraber saklandığı evde öldürülen El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in çocuklarına ve torunlarına Batı'da barış içinde yaşayıp üniversite eğitimi almalarını ve kendisinin yaptıklarını yapmamaları tavsiyesinde bulunduğu ortaya çıktı.
Bin Ladin'in beşinci eşinin erkek kardeşi Zekeriya El Sadah, İngiliz Sunday Times gazetesine verdiği röportajda, Bin Ladin'in çocukları ve torunlarının kendisi gibi terörist olmasını istemediğini belirtti.
Sabah'ın haberine göre, Bin Ladin çocukları ve torunlarına, "Benim yapmış ve yapmakta olduğum şeyleri yapmayın" nasihatinde bulunmuş. El Sadah, "Çocukları ve torunlarına, Avrupa ve ABD'ye gidip, iyi bir eğitim almalarını söyledi. Çocuklarının, kendisini cihat yolunda takip etmemeleri gerektiği konusunda kararlıydı" diye konuştu.



Letonya Cumhurbaşkanı Andris Berzins’in Elina Egle, sevgilisi için çektirdiği çıplak pozları, internet üzerinden kendisine gönderdi.
Letonya Cumhurbaşkanı Andris Berzins’in ekonomik ilişkilerde danışmanlık yapan ve aynı zamanda İşçi konfederasyonları başkanlığını yürüten Elina Egle, sevgilisi için çektirdiği çıplak pozları, internet üzerinden kendisine gönderdi.
Ancak danışmanın Filickr hesabını kıran korsanlar Elina’nın üstsüz fotoğraflarını çalarak internete sızdırdı. Ülke tarihindeki en üst düzey yetkilinin çıplak görüntüleri siyasi krize neden oldu.
Polis hemen olayla ilgili soruşturma başlattı. İnternette tıklanma rekorları kıran fotoğraflarını görünce şoke olan Elina, Litvanya basınına üstsüz görüntülerini kullanmamaları çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı ise danışmanın çıplak görüntüleri hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Litvanya yasalarına göre kişisel fotoğrafların çalınıp yayınlamanın cezası 2 yıl hapis. Ancak hukukçular konu hükümet görevlisi olunca cezanın daha da ağırlaştırılacağını dile getiriyorlar.


Gökten halka arz edildi. Empire State Binası'nın hisseleri satışa çıkarıldı.
Empire State Binası'nın sahibi olan Empire State Realty Trust isimli şirket, sermayesini 1 milyar dolara artırarak br gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşebilmek için halka arz planladığını açıkladı. New York borsasında kote olması planlanan hisse senetlerinden alacak olan yatırımcılar, dünyanın en ünlü gökdelenlerinden birine de ortak olacak.
Yapımı 1932 yılında tamamlanan Empire State gökdeleni, 1972 yılında Dünya Ticaret Merkezi binasının açılışına kadar dünyanın en yüksek binası ünvanını korudu.
Halen Chicago'daki Sears kulesinden sonra ABD'nin en yüksek ikinci binası olarak kabul edilen Empire State'in yapımı sadece iki yıl sürdü.
New York eyaletinin de lakabına sahip olan Empire State'in yapımında yaklaşık 55 bin ton çelik, 10 milyon kiremit, 760 km elektrik hattı, 96 km su borusu, 5600 km telefon kablosu kullanıldı.
Toplam ağırlığı 331 bin ton olarak tahmin edilen Empire State'in toplam 102 bina katı bulunuyor.
Şirketin halka arzını Bank of America Merrill Lynch ve Goldman Sachs üstlendi.



an 'barış gücü'ne şartlı destek
Rusya'nın, barış gücü için şartı; Suriye'nin onayı ve ateşkes
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Arap Birliği’nin Suriye’ye BM ile ortak Barış Gücü gönderilmesi talebine şartlı destek verebileceklerini açıkladı. Lavrov’a göre öncelikle Barış Gücü’ne ev sahipliği yapacak Şam’ın buna onay vermesi ve ateşkes ilan edilmesi gerekiyor.
Moskova’da Birleşik Arap Emirlikleri’nden mevkidaşı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile bir araya gelen Lavrov, “Öncelikle ev sahibi olacak ülkenin Barış Gücü misyonuna ‘Evet’ demesi gerekiyor” dedi. Lavrov, şiddetin sona ermesi için yönetimin yanı sıra muhalif gruplara da eşit derecede baskı yapılmasını savundu.
"ASKERİ MÜDAHALEYE KARŞIYIZ"

Lavrov, Rusya’nın Suriye’de dış askeri müdahaleye yol açacak herhangi bir girişime izin vermeyeceğini ifade etti.
ÇATIŞMALAR BÜYÜYOR

Diğer taraftan Arap Birliği’nin Suriye’ye Barış Gücü gönderilmesi çağrısında bulunmasının ardından Suriye ordusu birçok bölgede sivillere yönelik operasyonlara başladı. Humus’un 20 kilometre kuzeyindeki Rasten’e tanklarla giden Esad ordusu geri püskürtüldü.
Muhaliflerin kurduğu İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, çatışmada 3 Suriye askerinin öldüğünü duyurdu. Rasten, ocak ayından bu yana muhaliflerin kontrolünde bulunuyor.
LÜBNAN’DA SURİYE ÇATIŞMASI

Suriye’deki çatışmalar komşusu Lübnan’a da sıçradı. Lübnan’ın Trabulus kentinde Esad destekçisi Şiilerle muhalifler arasında çatışma çıktı. Çatışmalarda ilk belirlemelere göre en az 3 kişi hayatını kaybetti. Çatışmalara sahne olan semtlere Lübnan askeri konuşlandırıldı. Trablus, Suriye sınırı yakınında bulunuyor.



PKK diploma dağıtıyor. Diyarbakır'da ölü ele geçirilen teröristin üzerinden çıkan sözde belge şaşırttı.
Terör örgütü PKK diploma dağıtıyor!


Terör örgütü PKK diploma dağıtıyor. Diyarbakır'da ölü ele geçirilen teröristin üzerinden çıkan sözde belge şaşırttı.

PKK akademi kurmuş, diploma dağıtıyor. Diyarbakır'da 150 kiloluk bombanın ele geçirildiği operasyonda ölü ele geçirilen teröristin üzerinden sözde 'diploma' çıktı.

Şüpheli araca, polis ve askeri helikopter tarafından operasyon düzenlenmişti. 13 Şubat 2012 günü hava destekli operasyonla ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Operasyonda öldürülen Zindan kod adlı terörist İ.A.'nın, 26 Aralık 2011 tarihinde Bismil ilçesinde görevli güvenlik güçlerine ateş açarak polis memurunu şehit eden teröristlerin bağlı olduğu grubun sorumlularından olduğu kaydedildi.


Operasyonda, 150 kiloluk bomba düzeneğinin yanı sıra teröristlere ait 4 adet Kaleşnikof marka silah, 5 adet el bombası, tuzaklanmış bomba düzeneği, bol miktarda şarjör, fişek ve doküman ele geçirildi. Operasyon sayesinde büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. Uzmanlar, bombanın yüzlerce metre uzaklıktan pek çok binayı yıkabilecek güçte olduğunu belirtti. Araçtan sağ olarak ele geçirilen terörist, ifadesinde, bombayı Mersin ve Diyarbakır'da kullanmak istediklerini itiraf etti.

Operasyonda ölü geçirilen teröristin üzerinden, örgütün düzenlediği sözde akademi mezuniyet diploması şeklinde kağıt çıktı.


Amerikalı genç kadın, İngiliz oda arkadaşı Meredith Kercher'in cinayetinden sorumlu tutulmuştu.
İtalya'da öğrenci iken oda arkadaşını öldürmekle suçlanan ve uzun bir hapis sürecinden sonra temyiz mahkemesinin serbest bıraktığı genç Amerikalı Amanda Knox, hikayesini anlatacağı kitap için, iddia edildiğine göre 4 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı.
Yayıncı HarperCollins firması 24 yaşındaki Amanda Knox'un tutuklanışı ve yargı sürecini ''tam ve hiçbir detayı atlamadan'' anlatacağını vadediyor.
HarperCollins, 2013 yıllında yayımlanması planlanan kitabın dünya çapında telif haklarının sahibi olacak.
Amerikalı genç kadın, İngiliz oda arkadaşı Meredith Kercher'in cinayetinden sorumlu tutulmuştu.
Dünya medyasının büyük ilgi gösterdiği dava, geçen Ekim ayında Amanda Knox'un tahliyesine karar verilmesiyle noktalandı.
Amanda Knox'un yanısıra, o dönemde erkek arkadaşı olan İtalyan Raffaele Sollecito da, iddianamenin temelini oluşturan DNA örneklerinin toplanışını şüpheli bulan temyiz mahkemesi tarafından aklanmıştı.
İtalyan savcılar, tahliye kararına karşı yeni bir mahkeme süreci başlattılar. Fakat ülkesi ABD'ye geri dönen Amanda Knox'un tekrar yargılanmak üzere İtalya'ya iade edilmesine ihtimal verilmiyor.
Muhabirler, Amanda Knox'un kitap sözleşmesine aracılık eden telif hakları avukatı Robert Barnett'in geçmişteki müşterileri arasında Barack Obama ve George W. Bush'un da bulunduğuna dikkat çekiyor.
Yayıncı firma, Amanda Knox'un cezaevinde tutuklu kaldığı dört yıl boyunca yaşadıklarını günlüklere not ettiğini söyledi.
İtalya'nın Perugia kentinde çıkarıldığı ilk mahkemede cinayetten suçlu bulunarak 26 yıl hapis cezasına çarptırılan Amanda Knox, serbest bırakıldığından beri hiçbir mülakat vermedi.
Savcılar, İngiliz öğrenci Meredith Kercher'in acımasızca sona eren bir seks oyununun kurbanı olduğunu ileri sürüyor.



Kadın hakları örgütü FEMEN’in protestocu kızları,Türkiye'ye de geleceklerini söylediler.
Kadın hakları örgütü FEMEN’in dünyada 200 üyesi bulunduğunu belirten protestocu kızlar, “Türk erkeği eşini dövmeye son ver gibi bir slogan kullanabiliriz” dediler. Ukraynalı radikal kadın hakları örgütü FEMEN bu kez Rusya’nın başkenti Moskova’da, eksi 30 derece soğukta Rus enerji devi Gazprom’u yarı çıplak protesto etti. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, protestolarının hedefinin Gazprom’un merkez binası olacağını son ana kadar saklayan aktivistler, öğle saatlerinde 50 katlı gökdelenin önündeki yaya altgeçidinde pusuya yattı. Hürriyet dahil az sayıda gazeteye eylemlerini önceden haber veren genç kızlar, altgeçitte protestonun amacını ve ne yapacaklarını kısaca anlattıktan sonra Gazprom’un kalesine hücum ettiler.
FEMEN’ciler, kalın giyimli bir kişinin bile 10 dakika içinde dayanılmaz bir soğuğu iliklerinde hissettiği bir havada üstlerini çıkarırken Gazprom korumaları şaşkınlıktan donakaldı. Çıplak aktivistler, “Soyguncu Gazprom söndürülsün”, “Eşkıya Gazprom”, “B.k Putin’in kalesini fethettik” gibi sloganlar atıp, “Gazprom gangster” ve “Gaz şantajına son verin” pankartları açarak 25 dakika gösteri yaptılar. Rusya, enerji kozunu kullanarak Ukrayna gibi eski Sovyet ülkelerini siyasi etkisi altına almakla sık sık suçlanıyor.
Daha sonra eylemci 6 genç kızdan 4’ü ile bir Moskova kafesinde buluştuk. Yevgeniya, Alyona, Aleksandra ve Tatyana adlı FEMEN’ciler, 3 ay sonra Türkiye’ye geleceklerini söylediler. Örgütün ilk eylemini 2008 yılında Ukrayna’da düzenlediğini anımsatan Aleksandra şunları söyledi: “O zamanlar birkaç üyemiz vardı. Ukrayna’daki kadınların problemlerine çözüm arıyorduk. 2008 Temmuz’unda Kiev’de sıcak su bir ay kesilince meydana çıkıp sırtımızı açarak, ‘Sıcak su verin’ diye bağırdık. Kameraların bizi önden de çektiğini sonradan anladık. Protesto işe yaradı. Bu yüzden o günden beri eylemleri üstsüz yapıyoruz.”
FEMEN’in bugün 200 üyesi olduğunu, üstsüz protestoları ‘güzel vücutlu’ 30 eylemcinin yaptığını belirten Aleksandra şöyle devam etti:
“Ukrayna dışında ABD ve Hollanda’da şubemiz var. Orada eylemciler yerli. Bizi asıl ünlü yapan sizin erkekleriniz oldu. Özellikle 2004’ten sonra Ukrayna resmen Türk erkeklerin istilasına uğradı. Her hafta Türkiye’den sırf seks turizmi amacıyla 5-6 otobüs dolusu erkek gelmeye başladı. İkinci protestomuz bu konuda oldu. Otobüsler protestodan sonra da gelmeye devam etti ama FEMEN tişörtlü kızlar Kiev gece kulüpleri önünde nöbet tutunca seks turizminin uluorta yapılmasını güçleştirdik. Yazın Türkiye’de eylem yapacağız. Plan kesinleşmedi ama ciddi bir sorun olarak görülen aile içi şiddeti protesto edebiliriz. ‘Türk erkeği eşini dövmeye son ver’ gibi slogan kullanabiliriz.”
'Erkekleriniz ayıp ediyor'
Hürriyet Moskova Temsilcisi Nerdun Hacıoğlu, güvenlik gerekçesiyle soyadlarını açıklamak istemeyen Alyona, Yevgeniya, Aleksandra ve Tatyana ile bir kafede buluştu. Alyona, eleştirdikleri Türk erkeklerinin Ukrayna’daki ‘seks turizmi’ merakı konusunda şunları söyledi: “Sizin orada hiç mi kız yok? Türk erkekleri de Ukrayna’da imajlarının ne hale geldiğini artık anladı. O yüzden kendilerini İtalyan diye tanıtıyorlar. Ama bu işin özünü değiştirmiyor. Sizin erkekler Türk kızlarına ayıp ediyor.